© Ekonomim TV

Buharlaşma su kaynaklarını tehdit ediyor...

Geçen ay ülke Türkiye genelinde yağışlarda ortalama yüzde 65 azalma kaydedilirken, 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında yağışlarda yüzde 80 seviyesinde düşüş görüldü.

Yüzer Güneş Enerji Santralleri, bu noktada durgun sulardaki kayıpları büyük oranda engelleyen bir işlev yükleniyor.

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, Türkiye’nin 110 bin Megavat (MW) sınırını geçen elektrik enerjisi kurulu gücünde güneş enerjisinin payının 15 bin MW seviyesinde olduğuna dikkat çekerek, bu santraller arasında yüzer GES bulunmadığını vurguladı.

Türkiye’de içme suyu amaçlı kullanılan barajlar dışındaki göl, gölet ve barajlarda potansiyel yüzer GES kurulu gücünün 80 bin MW seviyesinde olduğunu kaydeden Kalaycı, bu santrallerin karada kurulan GES’lere oranla daha yüksek verimlilikte enerji üretebildiğini hatırlattı.

ARAZİ KULLANIMI VE İSTİMLAK SORUNU YOK

Türkiye’nin kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2000 yılındaki 1.652 metreküp  seviyesinden 1.346 metreküpe kadar gerilediğine işaret eden ENSİA Başkanı Alper Kalaycı, iklim değişikliğinin etkilerini her sene artan oranda yaşayacaklarını belirterek, "Aşırı sıcaklar ve aşırı yağışlar bu etkilerin görünen yüzü olarak karşımıza çıkıyor. Görünmeyen yüzünde ise su kaynaklarımızın aşırı buharlaşma etkisi ile adeta kendi kendine yok olması tehlikesi var. Yüzer GES’ler ile buharlaşma yoluyla kaybettiğimiz su kaynaklarımızı korumamız, korurken de temiz enerji üretebilmemiz mümkün. Bu sistemler, tüm gelişmiş ülkelerde hızla yaygınlaşıyor. Kişi başına kullanılabilir su potansiyelimize baktığımızda, su stresi yaşayan ülkeler arasında yer aldığımız görülüyor. Önlem almazsak, su yoksulu ülkeler kategorisine düşmemiz sürpriz olmayacak. Bu nedenle suyun tasarruflu ve optimum verimlilikte kullanmamız büyük önem taşıyor. Kişi başına 216 litre olan su tüketimimiz de 150 litre olan Avrupa ortalamasının oldukça üzerinde seyrediyor. Yıllık 112 milyar metreküp olan su kaynaklarımızın  yüzde 74’ü sulamada, yüzde 13’ü içme ve kullanmada, yüzde 13’ü ise sanayi suyu ihtiyaçlarının karşılanmasında tüketiliyor. Bu veriler, arazi kullanımı gerektirmeyen, istimlak sorunu yaratmayan yüzer GES projelerine vermemiz gereken önemin derecesini gösteriyor" diye konuştu.

Alper Kalaycı, bu yılın Mayıs ayında TBMM’de kabul edilen yasa değişikliğine göre; denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerde yüzer GES kurulumunun önünün açıldığını anımsatarak, bu alandaki mevzuat eksiklerinin tamamlanarak belirlenen su kaynaklarının bir an önce yatırımlara açılması gerektiğini sözlerine ekledi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER