Türkiye, turizmde dünyanın ilk dört destinasyonundan biri konumunda...
EKONOMİTTYD Başkanı Oya Narin, derneğin 21. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, turizmde dünyanın ilk 4 destinasyonundan biri haline geldiğine dikkat çekti. 2023 yılında dünyada en çok ziyaret edilen şehirler arasında 20 milyonu aşan ziyaretçi sayısı ile İstanbul’un 1’inci olduğunu, Antalya’nın ise 4’üncü sırada yer aldığını belirtti.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği – TTYD’nin 21. Olağan Mali Genel Kurulu, The Marmara Taksim’de gerçekleştirildi.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği TTYD’nin 21. Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı, 9 Mayıs 2024 Perşembe günü saat 10.00’da The Marmara Taksim’de gerçekleştirildi.
Yüksek Danışma Kurulu Başkanlık Divanı Üyesi Oktay Varlıer’in Divan Başkanlığı’nda gerçekleştirilen Mali Genel Kurul’da İstanbul Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü tarafından talep edilen bazı tüzük değişikliklerinin yanı sıra Dernek faaliyetleri, sektördeki gelişmeler gözden geçirildi.
Genel Kurul’da yaptığı konuşmasında Başkan Oya Narin şunları söyledi:
Pandemi ve deprem gibi zorlu süreçlerle mücadele eden ülkemiz, turizm yatırımcılarımızın çabaları ve devletimizin katkı ve desteğiyle, Cumhuriyetimizin 100. Yılında 57 milyon turisti ağırlayarak 56 milyar dolar gelir elde etmiştir. Bu rakamlar ile Türkiye, turizmde dünyanın ilk 4 destinasyonundan biri haline gelmiş; kaynak pazar ve ürün tarafında önemli bir çeşitliliğe ulaşmış ve ülke ekonomisini, döviz ihtiyacını ve istihdamını sırtlamıştır. Bununla 2023 yılında dünyada en çok ziyaret edilen şehirler arasında İstanbul 20 milyonu aşan ziyaretçi sayısı ile 1. sırada, Antalya ise 4. Sırada yer almıştır.
Turizmde Dönüşüm Şart
TTYD olarak, 2020 yılında kamuoyu ile paylaştığımız “Turizmde Dönüşüm Raporu”nda da ortaya koymuş olduğumuz üzere, sektörümüzün ekonomiye katkısının çok daha büyüyebileceğini ve büyümesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda, turizmde dönüşüm için bir dizi yapısal uyum politikasının uygulanması ile turizm gelirleri 2033 yılında 135 milyar dolara, turizmin GSYH içindeki payı ise son on yılın ortalaması olan %5’lerden %7,5 seviyesine yükselebilecektir.
Yatırımcı ve Turizm Diplomasisi Temsilcisi Olarak Rolümüz:
Bizler, yatırımcı ve turizm diplomasisi temsilcileri olarak, Arap Yarımadası'ndaki projeleri yakından takip etmekte ve bu projelere katkı sağlamak için çeşitli faaliyetlerde bulunmaktayız.
Özellikle, Akdeniz çanağında gittikçe artan rekabete önümüzdeki dönemde Basra Körfezi ve Kızıldeniz’ de eklenecektir. Bu bölgede 800 milyar dolarlık projelerin hayata geçirilmesi planlanmakta olup, turizmin ekonomiye katkısının dünya genelinde rekor bir seviyeye ulaşması beklenmektedir. TTYD olarak hem gittikçe artan rekabette sektörümüzün konumunun korunması ve artırılması hem de Arap yarımadasındaki projelere yatırımcı ve turizm diplomasisi temsilcisi olarak dahil olmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.
İşletme finansmanı ve yatırım boyutunda doğru ve avantajlı finansal kurgular oluşturmalıyız:
TTYD olarak, Turizm sektörünün rekabet gücünü artırarak ekonomik katkısını maksimize etme hedefimize ulaşmak amacıyla, alternatif finansman kaynaklarına erişimi artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çabalarımız, turizm sektörünün genişlemesini ve gelişmesini desteklemektedir. Yatırımların çeşitlendirilmesi ve yeni finansman modellerinin kullanımıyla, sektördeki büyümeyi teşvik etmeyi ve daha fazla istihdam oluşturmayı hedefliyoruz.
Markalaşma, Türkiye'nin ekonomik kalkınması ve küresel rekabet gücünü artırması açısından kritik bir unsurdur.
Yabancı markaların ülkemize aktaracağı bilgi birikimi, turizm sektörünün dönüşümüne önemli katkılar sağlayacaktır. Ancak, yerli markaların da uluslararası alanda daha görünür olması gereklidir. Türkiye’de 44’ü yerli, 16’sı yabancı olmak üzere 60 otel zinciri faaliyet gösteriyor. Zincir otellere bağlı olan 517 otel bulunuyor. Yerli zincirler yurtdışında 30 otele sahip. Bu sektörün, uluslararası pazarda rekabet edebilmesi için ölçek büyütme ve desteklerin çeşitlendirilmesi gibi adımlar atılmalıdır. Özellikle, turizm sektörü için KDV gibi vergi istisnalarının diğer ihracatçılara sağlandığı gibi uygulanması gereklidir. Bu sayede sektör, ekonomik büyümeye daha etkin bir şekilde katkı sağlayabilir.
Narin, konuşmasının sonunda, Türkiye’nin turizmdeki öncü rolü ile paralel şekilde küresel turizm yatırımları için de bir referans noktası haline getirmesini hedeflediğimiz, Turizm Yatırım Forumu’nun dördüncüsü TIF 2024’ün, 26-27 Kasım 2024 tarihlerinde gerçekleşeceğini ifade etti.
İlginizi Çekebilir