Akdeniz Koruma Derneği Başkanı Zafer Kızılkaya’nın CarrefourSA sponsorluğunda gerçekleşecek oturumu öncesinde, Mavi Ekonomi buluşması gerçekleştirildi. CarrefourSA Genel Müdür Yardımcısı Murat Dinçer, Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Direktörü Melis Karatay Ebin, Lezzet Arası Restoranları Grup Müdürü Gökhan Sabuncu, Taze Gıda Kategori Grup Müdürü Tuncay Odabaş, TURYİD Başkanı Kaya Demirer ve TURYİD Gastro Ekonomi Komitesi Başkanı Ebru Koralı’nın katılımı ile gerçekleşen buluşmada Zafer Kızılkaya, Mavi Ekonomi’nin deniz ve okyanus kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde kullanımını vurgulayarak, ekonomik büyüme ile çevresel sürdürülebilirliği birleştirme potansiyeline dikkat çekti.
Okyanusların yalnızca dünyadaki en büyük ekosistem değil, aynı zamanda devasa bir ekonomik sistem olduğunu söyleyen Zafer Kızılkaya, küresel Mavi Ekonomi’nin gücü ve faaliyetlerinin denizde veya karada gerçekleşmesine bakılmaksızın en geniş anlamda okyanuslar, denizler ve kıyılarla ilgili tüm sanayi ve sektörleri kapsadığını ekledi. Kızılkaya, Mavi Ekonomi’nin kapsadığı sektörler arasında taşımacılık, balıkçılık, (yenilenebilir) enerji üretimi, limanlar, tersaneler, su ürünleri yetiştiriciliği ve turizmin de yer aldığını ifade etti.
“Denizlerin sürdürülebilirliğine yatırım yapıyoruz”
Uzun yıllardır, denizlerin sürdürülebilirliği ve sürdürülebilir balıkçılığa verdiği desteklerle su altı ekosistemine katkı sağlayan şirket, organize gıda perakende sektöründe Mavi Ekonomi’yi sahiplenen öncü marka olarak öne çıkıyor. Mavi Ekonomi’nin henüz organize gıda perakende sektöründe sık kullanılan bir kavram olmadığı aktaran CarrefourSA Genel Müdür Yardımcısı Murat Dinçer, “Biz sürdürülebilir deniz kaynaklarına uzun yıllardır yaptığımız yatırımlarla Mavi Ekonomi’nin daha çok konuşulmasını hedefliyoruz. Bunu aslında bir zorunluluk değil, sorumluluk olarak görüyoruz. Sadece denizleri temiz tutmakla yükümlü değiliz. Şirket olarak raflarımızda 80 çeşit balık bulunduruyoruz. 2023 yılında 12 bin ton balık satışımız oldu ve bu yıl hedefimiz 19 bin tona çıkmak. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede balık tüketimini arttırmalıyız. Bunu yaparken su altı ekosisteminin devamlılığını da göz ardı edemeyiz. Bu yüzden farkındalık çalışmalarının yanı sıra sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarını destekliyoruz ve desteklerimizle birlikte su altı yaşam döngüsünün bozulmaması için tedarikçilerde de aynı kriterleri dikkate alıyoruz. MSC (Marine Stewardship Council) ve ASC (Aquaculture Stewardship Council) gibi sertifikasyon programlarına katılan balıkçıların ürünlerini satın alıyoruz. Ancak sadece kendi kapımızın önünü süpürerek başarılı ve sürdürülebilir olamayacağımızın da farkındayız. Her zaman olduğu gibi sektörün bir oyuncusu olarak değer ekosistemi etrafında paydaşlarımız ve sektörümüzün diğer oyuncularıyla birlikte üstümüze düşeni yapmaya hazırız” dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.