A Para’da canlı olarak yayınlanan programda, ekonomi gündemini değerlendiren Kileci, "Artık emek yoğun sektörlerden çıkıp, daha çok akıl yoğun ve inovatif sektörlere girmek gerekiyor" dedi. Önümüzdeki dönemde katma değeri yüksek sektörlerin öne çıkacağını, emek yoğun sektörlerde rekabet gücünün daha da zayıflayacağını vurgulayan TİM Başkan Vekili Kileci, "Kısa süre öncesine kadar hazır giyimde işçiliğin payı yüzde 40’lar düzeyindeydi. Şimdi yüzde 50’yi buldu. Bu şartlarda eğer çok katma değerli bir üretim yapmıyorsanız rekabet etme şansınız yok" ifadelerini kullandı.
“Türkiye artık emek yoğun sektörlerde çok iddialı olma durumundan geriye düşüyor”
Türkiye’de tekstil gibi emek yoğun sektörlerde çok ciddi yatırımlar bulunduğuna dikkat çeken Başkan Kileci, bir anda bu sektörleri terk etmenin ya da yok saymanın mantıklı olmadığını söyledi. Kileci, "Türkiye artık emek yoğun sektörlerde çok iddialı olma durumundan geriye düşüyor. Bu konudaki bilgi birikimimizi, tecrübemizi, üretim kültürümüzü farklı yerlere taşıma şansımız var. Böylece sektördeki rekabet gücümüzü koruyabiliriz. Öncelikle belli konularda tecrübeleri bir araya getirip, birlikte hareket edebilmek gerek. Emek yoğun işleri emeğin ucuz olduğu yerlerle birlikte yaparak belli bir yere taşımak gerek. Burada bizim elimizdeki iş potansiyelini başka ülkelere aktardığımız düşünülmemeli. Rekabet şansımızın kalmadığı o iş potansiyelini bu şekilde rekabetçi hale getiriyoruz" ifadelerine yer verdi.
“Elinizde 100 birimlik bir iş varsa birden sıfıra düşüremezsiniz”
İş dünyasının bir geçiş sürecinde olduğunu belirten TİM Başkan Vekili Kileci, sürecin en az hasarla atlatılması gerektiğini vurguladı. Özellikle dijital dönüşüm konusunda devlet desteklerinin çok önemli olduğunun altını çizen Kileci, "Emek yoğun sektörlerden çıkıp, daha çok akıl yoğun ve inovatif sektörlere girmek gerekiyor. Çünkü biz artık üçüncü dünya ülkesi değiliz. Biz artık orta gelir tuzağının içinde boğuşan bir ülke değiliz. Ancak, bu geçiş sürecinde aşama kaydetmek istiyorsak bu bedeli herkes ödemeli. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Sadece bir kesim öderse haksızlık olur. Geçmişte bu bedeli ödeyenler bu ülkenin ihracatı, üretimi için büyük risklere girmiş kişilerdir. İhracatta gerileyen konuları iyi analiz edip, planlı ve programlı ve minimum hasarla dönüşümü gerçekleştirmeliyiz. Düşüşün görüldüğü sektörlerde milyarlarca dolarlık yatırımlarımız var. Bunlar yok sayılmamalı. Planlı ve yumuşak bir geçiş süreci olmalı. Elinizde 100 birimlik bir iş varsa birden sıfıra düşüremezsiniz. Kademe kademe ilerleyerek, büyüyen sektörlere geçiş yapılmalı" diye konuştu.
Temmuz ayı ihracat verilerini de değerlendiren Başkan Kileci, "Her türlü olumsuzluğa rağmen ihracatımız artmaya devam ediyor, edecektir de. Bu ortamda biz ihracatçılar olarak bir tek isteğimiz var. Rekabet gücümüzü korumak. Rekabetçi olduğumuz sürece yaptığımız işte kendi dönüşümümüzü gerçekleştirip, sürdürülebilirliği sağlayabiliriz" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.