Kürt seçmenden sandık sözü
29 Mart 2024, Cuma 13:20Fırat Görgel’in ilçe ziyaretlerini büyük titizlikle takip ettim.
Özellikle Kürt vatandaşların söylediklerini dikkatle dinledim: Muhaliflerden bıkkınlık gelmiş.
İsteklerde yok, her zamanki gibi gönülleri bol.
Yapılan projeleri, mahallelerindeki yaşam kalitesini, halkın refah bir ortamda yaşamasından tutunda her şeyi anlattılar. Bu zamana kadar kendi partilerinin sağlamadığı imkanların sunulduğunu dile getirdiler.
Ve şu sözü eklediler: “Sandıkta oyumuz sizin.” Dobra dobra vallahi helal olsun.
*
“Abartıyorsun” diyenlere abartan ben değilim Yeniden Refah.
Elbette her kişi aynı değildir. Mahaller dedikse içinde mutlaka tercihlerini farklı yerlerde kullanacak seçmenler vardır.
*
Ayrıca bu açıklamaları da ben yapmadım Kürt seçmen yaptı.
Fırat Görgel’in Kürt seçmenle olan diyalogları onlarda net etki bıraktı!
*
Yeniden Refahçıların bitmek bilmeyen enerjisi
Fırat Görgel’in mahalle ziyaretlerinde seçim arabalarının tahrikleri yetmezmiş gibi ortaya;
Çaçaronlar çıkıyor.
Bunların istekleri ise:
- “Mahallemizden tren neden geçmiyor.”
- “Havaalanı neden denize uzak.”
- “Evimde neden yangın merdiveni yok.”
Gibi gibi.
Elbette hepimiz o çaçaronların kim olduklarını biliyoruz. Sakin olun, istedikleriniz olacak.
İki kelimeyi hak ettiniz.
BİR: Düne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yürüyordunuz. Ne değişti?
İKİ : Siyaset yapıyorsunuz ama Pragmatik değilsiniz.
ÜÇ : Çok iyi sosyal algı yaptınız.
DÖRT: Her alanda iyi konuşlanmış tahrik gücüne hazırsınız.
BEŞ: Anketçiler hayali olarak sizi yükseltti ama karşı seçmeni çalışmaya sevk etti.
Yanlış değil, bunu bizzat gördüm.
Türkoğlu’nda Feyzettin Okumuş’la birlikte mahalle ziyareti sırasında bir vatandaşın Fırat Görgel’e sorusundan sonra arka platformdan yaklaşan bir kişinin bizimle konuşması şu şekilde:
- “Bunu neden çekmiyorsunuz?”
“Ne için çekeceğiz” dediğimde.
- “Adam ne güzel konuştu. Çekin, birazda gülelim!”
“Sen neden çekmiyorsun.”
- “Etki alanım dar.” Diyor.
Biraz tersleşme ve hır gürün ardından kameraman arkadaşların fotoğraflarını çektikten sonra kızgın boğa gibi gezmesi! Kim olduğunu ele verdi.
*
Burada gördüğümse toplantıda o soruyu soran ve toplantı dışında bize, “çeksenize” diyen işgüzar arkadaş, Yeniden Refah tahrikçilerinden olduğu anlaşıldı. Nereden anladığıma gelince biraz uğraşlarım sonucu netice veriyor.
Siyaset;
Tahrikle.
Tehditle.
Kızdırmakla olmaz arkadaşlar.
Siyaset;
Projelerini,
Hedeflerini,
Yapacaklarını anlatmakla olur.
Toplantılarda, mahalle ziyaretlerinde konu ne zaman projelerden açılsa mutlaka sorun çıkaracak birileri oluyor.
Görgel’in projeleri:
-Depremden dolayı yıkım şehri olan Kahramanmaraş’ı bir an önce ayağa kaldırmak.
-Ayrım yapmadan, diz çökmeden üç veya beş yıllık değil yirmi yıllık Kahramanmaraş’ı hayal etmek.
-Polemik konusunda kimseyle atışmasına gerek yok cevabı veriyor. Ama bunlar sonraki işler.
*
30 Mart YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan Kahramanmaraş’a gelecekmiş.
Galiba genel başkana:
- “Kahramanmaraş’ı alıyoruz.”
- “Yüzde 70 oy oranımız var.”
- “Efendim son golü siz atınız yüzde 101 olsun.”
- “Pazarcık’ta kaybedebiliriz.” Dediniz mi?
*
Fatih Erbakan, İstanbul adaylarını geri çekmek için şartlarını açıklıyor, diyor ki:
• İsrail ile ticaret sonlandırılacak.
• Kürecik Radar Üssü kapatılacak.
• En düşük Emekli maaşı 20.000 TL yapılacak.
Doğru mu bunlar Fatih Bey?
İlkini geçiyorum nasıl yapılacağını anlatsın. Ayrıca 2. Ve 3. Maddenin amacı nedir... Mesela emekli maaşı 20 bin olunca hükümet bunu fonlama için vergilere abanacak ve alım gücü daha da beter olacak. Fatih Bey bunu bile mi hesaplayamıyor.
Şöyle özetleyelim:
Emekli maaşı 20 bin olursa asgari ücret 40 bin olmalı. Bu eşittir; İstanbul’da 15 bin olan kiralar 50 bin. 10 TL olan ekmek 40 TL olacaktır. Fatih Bey, sessizce adayınızı geri çekin ortalığı karıştırmanın bir anlamı yok.
*
Anketçiler kendinize gelin
“Koptuk gidiyoruz, 50 puan fark atıyoruz” diyerek manipüle ettiğiniz anketlerle umut tacirliğine soyunduğunuzun farkında mısınız? “Nasıl olsa kazanıyoruz” duygusunu bu halka vermeyle fantezi mi yapıyorsunuz. Fazladan “Üç beş puan öndeyiz” diyerek galeyana getirdiğiniz halk, anketlere karşılık karşı tarafın seçmenini harekete geçiremez mi. “Bizim aday gerilerde geziyor ağabey” içgüdüsü, daha çok çalışmaya itmez mi? Ama tebrik ederim. Siz, kendinize değil karşıya yeşil ışık verdiniz(!)
*
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in
CHP Genel başkanlığı koltuğuna yakışmadığı gibi Ünal Ateş’inde Kahramanmaraş İl başkanlığı koltuğuna yakışmadığı kesin. Bakın bu parti Deniz Baykal’a kalmadı. Çünkü parti de şehirde kimsenin babasının malı değil. Seçmenden uzaklaştınız haberiniz olsun.
Şimdiden Kemal Kılıçdaroğlu’nu özler gibiyiz!
İstanbul'a gelince,
Küçük bir oranla Murat Kurum'un seçimi alacağını da söyleyelim.
NOT; Bu Şehir, Belediye, STK, Kurumlar ne belediye başkanlarının ne müdürlerin ne de amirlerin. Kimsenin babasının malın değil. Babanızın malı gibi davranmayı da bırakın, baba malı mirastan ibarettir. Bu kurumlarda size kimseden miras kalmadı. Halkın olanı halka kapatamazsınız, bir de başka şehirden geliyorsanız. Umarım anlamışsınızdır.
Bu hafta önereceğim dizi veya kitap yok, en son önerdiklerime devam ediyorum.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum