PİYASALAR: DOLAR,ALTIN
İstanbul
22 Aralık, 2024, Pazar
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

TÜRKİYE EKONOMİSİ VE 2024?

11 Ekim 2023, Çarşamba 22:54

Uzun zaman sonra ekonomim dergisinde bir araya geliyoruz.

 

*Kahramanmaraş’a ve sektörüne büyük hizmetlerinden dolayı yeni kurulan, büyük bir marka olma yolunda ilerleyen HACI MEHMET ŞAN Premium ailesi Hacı Mehmet Şan ustamıza, oğulları Mehmet Akif ve Aykut Şan’a çıkmış oldukları bu yolda başarılarının devamını dilerim!

Ülke ekonomisi ve kişisel ekonomimiz bir tarafa gün geçtikte geçmiş yıllara oranla pahalı bulduğumuz birçok alan şu an ucuz geliyor.

Ama paramız nerede?

Cebimizdeki paramız bize ihanet ediyor!

2024 yılının ekonomi gidişatı, küresel ekonomik gelişmelere ve Türkiye'nin iç politikalarına bağlı olarak şekillenecek gibi duruyor!

Küresel ekonomide, 2023 yılında başlayan yavaşlama 2024 yılında da devam etmesi beklenirken, bu yavaşlamanın başlıca nedenleri arasında, küresel enflasyonun yüksek seyretmesi, emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar ve Çin ekonomisinin yavaşlaması yer alıyor.

Türkiye ekonomisi 2023 yılında yüzde 2,8 büyümesi beklenirken, bu büyümenin, iç talepteki artışa ve ihracattaki toparlanmaya dayalı olacağını biraz olsun tahmin ediyoruz.

2024 yılında, küresel ekonomideki yavaşlama ve Türkiye ekonomisindeki kırılganlıklar, ekonominin daha ılımlı bir büyüme kaydetmesine neden olabilir.

Türkiye ekonomisinin 2024 yılındaki büyüme beklentileri, şöyle:

-          Küresel ekonomideki yavaşlama

-          Enflasyon

-          Emtia fiyatları

-          Çin ekonomisi

-          İç talep

-          İhracat

 

Türkiye'nin iç politikaları

Küresel ekonomide, 2024 yılında enflasyonda düşüş ve emtia fiyatlarında istikrar sağlanırsa, Türkiye ekonomisinin daha hızlı bir büyüme kaydetmesi mümkün olabilir. Bununla birlikte, iç talepteki yavaşlama ve Türkiye'nin iç politikalarındaki belirsizlikler, ekonominin büyümesini sınırlayabilir.

Sonuç olarak, 2024 yılında Türkiye ekonomisinin ılımlı bir büyüme kaydetmesi beklenmektedir. Ancak, küresel ve iç ekonomik gelişmelere bağlı olarak, ekonominin büyüme oranında önemli değişiklikler olabilir.

Deprem gerçeği ve ülke ekonomisine etkisi!

2023 yılında Türkiye'de meydana gelen depremler, ülke ekonomisine ciddi bir darbe vurdu. Depremlerin etkisi hem doğrudan hem de dolaylı olarak hissedildi.

Doğrudan etkileri arasında, konut ve altyapı hasarı, işgücü kaybı ve can kaybı yer aldı. Depremde yaklaşık 24.000 kişi hayatını kaybetti, 100.000'den fazla kişi yaralandı ve yaklaşık 1 milyon kişi evsiz kaldı. Deprem, özellikle inşaat, turizm ve hizmet sektörlerinde önemli bir işgücü kaybına yol açtı.

Dolaylı etkileri arasında, üretim kayıpları, talep azalması ve ekonomik güven kaybı yer aldı. Deprem, birçok işletmenin üretim faaliyetlerini durdurmasına neden olurken, yıkım ve tahribat, halkın harcama isteklerini azalttı. Son olarak, deprem, ekonomik güvenin azalmasına ve yatırımların ertelenmesi veya azaltılmasına neden oldu.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın yaptığı bir çalışmaya göre, depremin Türkiye ekonomisine toplam maliyeti 2 trilyon TL olarak tahmin ediliyor. Bu maliyetin yaklaşık 1,5 trilyon TL'si doğrudan, 500 milyar TL'si ise dolaylı etkilerden kaynaklanıyor.

Deprem, Türkiye ekonomisinin büyüme hızını da olumsuz etkiledi. Merkez Bankası'nın tahminlerine göre, depremin neden olduğu kayıplar, Türkiye'nin 2023 yılı büyümesini 1,2 puan düşürecek.

Depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri, önümüzdeki yıllarda da hissedilmeye devam edecek. Depremden etkilenen bölgelerin yeniden inşası ve altyapının iyileştirilmesi için önemli miktarda kaynak ayrılması gerekecek. Ayrıca, depremin neden olduğu psikolojik etkilerin de ekonomi üzerinde uzun vadeli bir etkisi olabileceği söylememek mümkün değil!

Depremin kiralara etkisi ve çıkış yolu nasıl olmalı?

2023 depremleri kira artışlarını olumsuz yönde bir artışla etkiledi. Depremden etkilenen bölgelerde, konut sıkıntısı ve talep artışı nedeniyle kiralar hızlı bir artış söz konusu. Örneğin, Kahramanmaraş'ta depremden önce ortalama kira 1.500 TL iken, depremden sonra 10 Bin TL'ye kadar çıktı. Bu etki deprem bölgelerinde kalmayarak başta İstanbul olmak üzere birçok ilde bu artışlar tavan yaptı.

İstanbul’da: 1600 TL olan evler 8 bin TL’ye…

                     8 Bin TL olan evler 20 bin TL’ye kadar çıktı.

Öyle ki depremin kira artışlarını etkilemesinin başlıca nedenleri:

-          Depremden etkilenen bölgelerde, hasarlı veya yıkılan binaların sayısının artması nedeniyle konut arzı azaldı.

-          Deprem nedeniyle evsiz kalanların sayısı arttı. Bu kişiler, depremden etkilenmeyen bölgelere göç etti ve bu da kira talebini artırdı.

-          Deprem, insanların ev güvenliğine olan duyarlılığını artırdı. Bu nedenle, insanlar daha sağlam ve yeni binaların kiralanmasına daha fazla istekli hale geldi.

-          Depremden etkilenmeyen bölgelerde de kira artışları yaşandı. Bu, depremin yarattığı güvensizlik ortamının ve ekonomik belirsizliğin kira artışlarını tetiklemesinden kaynaklandı.

 

Türkiye'de 2023 kira artışları, TÜİK verilerine göre, ortalama %70'lere ulaştı. Bu, son 20 yılın en yüksek kira artışı oranı.

Kira artışları, özellikle düşük gelirli aileleri olumsuz etkilemenin yanı sıra kira artışları nedeniyle, birçok aile, kiralarını ödemekte zorlanmaya başladı. Bu da, hanehalkı gelirlerinin azalmasına ve ekonomik eşitsizliğin artmasına neden oldu.

Türkiye'de kira artışlarını kontrol altına almak için bazı önlemler alındı. Örneğin, 1 Temmuz 2023 tarihinden itibaren, kira artışları, bir önceki yılın TÜFE ortalamasına göre sınırlandırıldı. Bu sınırlama, kira artışlarını %25'e kadar düşürdü.

Fakat bu durum konut sahipleri tarafından ciddiyete alınmayarak, kiracıları evlerden çıkmaya zorlama ve bunun gibi birçok nedenlerin sıralanmasına sebep verdi.

Ancak, bu önlemlerin yeterli olup olmadığı henüz belli değil. Deprem ve ekonomik belirsizlik nedeniyle, kira artışlarının önümüzdeki dönemde de yüksek seviyelerde kalması bekleniyor.

Konut yetersizliğinden kaynaklı kira artışlarının önüne geçilmediği sürece asgari ücretlinin yakın tarihlerde çadır sistemine geçilmesi ihtimaller çerçevesinde…

Yorumlar

  • yorum avatar
    onur
    01-01-1970 02:00

    İki büyük parti bir araya gelirse ve kuvvetli bir hükümet kurarlarsa hem akan kanı durdurabilirler hem de ekonomiye çekidüzen verirler diye düşünüyordum.Kaynak Linki = http://www.marshaber.onm/makale/notlar-defterinden-3

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum